90 Yaşında Bir Delikanlı: Şevket Feyzullov

Kaleme alan: Oktay Aliev

Şevket Feyzullah Karasüleyman (Şevket Feyzullov), 25 Ağustos 1934 tarihinde Deliorman’ın en büyük köylerinden biri olup nice hoca, hâfız ve birbirinden kıymetli öğretmenler, mühendisler, siyasetçiler yetiştiren Locva (Glodjevo) köyünde (şimdi kasaba) Feyzullah ve Fethiye Karasüleyman ailesinde dünyaya gelmiştir. Mensup olduğu Karasüleymanlar soyu, köyün önde gelenlerinden olmakla birlikte aynı zamanda sayıca da en büyüklerindendir. Bu soydan gelenler genelde daha eğitimli ve donanımlı, köyde sözü geçen kişilerdir. Misal olarak Şevket Feyzullov’un amcası Dükkâncı Hâfız olarak bilinen Süleyman Karasüleyman, hâfız olmakla birlikte köyde bakkal dükkanına da sahiptir.
Küçük Şevket, ilkokulu eğitimini Locva’nın 1922 yılında kurulan Türk mektebinde tamamlaır. Orada öğretmenlik yapan Şumnu Nüvvâb okulu mezunu Zekeriye Halibov ve Feyzullah Feyzullov (Feyzullah Öztürk) gibi hocalardan sonuna kadar istifade eder ve bugüne kadar onları hayırla anarak hiçbir zaman onlara karşı duyduğu şükran ve minnettarlığı eksik etmez. 1944 yılında gerçekleşen sosyalist devrim ile Bulgaristan Türklerinin eğitimine katkı sağlayan devlet rüşdiye mektepleri açar ve onlardan biri de Locva Rüşdiyesidir. Şevket Feyzullov eğitimini orada devam ettirir, fakat bununla yetinmeyerek lisede okumak ister. Bu yıllarda Bulgaristan Türklerinin iki seçeneği mevcuttur: Şumnu’davar olan Nüvvâb Türk Lisesi veya Eski Zağra (Stara Zagora)’da yeni açılan Türk Pedagoji Okulu. Babası, oğlunu bu iki şehre göndermeye güç yetiremediği için çareyi Balpınar (Kubrat) kasabasında bulunan Bulgar lisesine gitmekle bulan Şevket Feyzullov, orada Bulgarcasını da geliştirir ve çok iyi bir düzeye getirir. Liseyi 1951-52 ders yılında bitiren Şevket Feyzullov, Locva’daki Türk mektebine öğretmen olarak atanır.
Takvimler 1952’yi gösterdiğinde Bulgar Komünist Partisi, o zamana kadar görülmedik bir karar alarak Sofya Üniversitesinde Bulgaristan Türklerinin Türkçe eğitim alabileceği 3 şube açar. Bunlara otuzar kişi kabul edilir, eğitim de tamamen Türkçe ve tam burslu olarak gerçekleştirilir. Talebe arayışına giren parti komiteleri, köy köy, kasaba kasaba dolaşarak eğitimli Türk çocuklarını Sofya’ya üniversite öğrencisi olarak kaydettirmek için büyük uğraş gösterir. Yukarıda bahsedilen Zekeriye Halibov, en iyi öğrencilerinden biri olan Şevket Feyzullov’u Sofya’ya gitmek için ikna eder ve Türk Filolojisi öğrencisi olarak kaydı yapılır. Böylece sınıf arkadaşlarıyla birlikte Türk Filolojisinin ilk sınıfı olarak tarihe girerler.
Şevket Feyzullov, üniversite öğrenimi sırasında Plevne doğumlu Gülten Rüstemova ile tanışır ve 8 Nisan 1956 tarihinde Sofya’da dünya evine girerler. Evliliklerinden iki çocukları dünyaya gelir – Gülcihan ve Günay. Aynı yıl Şevket ve Gülten ailesi Razgrad Türk Pedagoji Okuluna öğretmen olarak atanmışlar, fakat uzun sürmeden 1959 yılında Plevne’ye taşınırlar. Burada Türk toplumunun kültürel hayatında aktif rol alan Şevket Feyzullov, aynı yıl Türk mekteplerinin kapatılmasından dolayı işsiz kalmıştır, bu yüzden mobilyacı ve kaplamacı olarak ekmeğini çıkarır.
1 Ocak 1967 tarihinde Şevket Feyzullov, Bulgaristan İnşaat Ordusu Plevne Kolordusuna Türk asıllı askerlerin eğitimi ve kültürüyle iştigal etmek üzere göreve alınır. Çok geçmeden “Trudovo Delo” (Emek Davası) gazetesinde yazılar ve röportajlar yayınlamaya başlar. Yazdıklarıyla dikkati çekerek gazeteninin merkezinde çalışmak üzere 1978 yılında Sofya’ya taşınır ve 1990 yılında Albay rütbesiyle emekliye ayrılıncaya kadar görevini sürdürür.
Şevket Feyzullov, kültürel ve toplumsal faaliyetlerinin yanı sıra Bulgaristan’a demokrasi geldiğinde bir dönem siyasî hayata da katılır. Ayrıca Sofya Müslüman Encümeni başkanlığı yapar. Emeklilik yıllarında bir taraftan tercüme bürosu kurarak tercüme işleriyle uğraşan Şevket Feyzullov, birkaç yıl Sofya Yarı Yüksek İslâm Enstitüsünde Türkçe dersi vererek birçok talebesinin gönlünü fethetmeyi başarır.
Bu satırların yazarı, Şevket Feyzullov’un köylüsüyüm, fakat aramızda 66 yaş var. Geç olsun, güç olmasın demiş ya eskiler, biz de biraz geç, 2022 yılının Mart ayında tanıştık, fakat çok çabuk kaynaştık ve beni torunu gibi kabul etti, ben de onu öz dedem gibi sevdim. Benim gözümde Şevket Baba (sevenleri ona bu şekilde hitap eder), çok saygılı, eğitimli, Türkçe bilgisi fevkalade iyi, kültürlü, çalışkan, disiplinli, oturup kalkmasını bilen ve çok iyi niyetli biridir. Ayrıca kendisi çok misafirperverdir. Köyümüzün tarihi üzerine pek fazla bilgiye sahip olan Feyzullov beni evinde misafir ederken sohbetimiz sırasında her zaman karşılıklı sütlü kahvemizi veya ballı çayımızı içeriz. Bu yazıyı yazmamın sebebi ise Şevket Babanın 25 Ağustosta 90 yaşına olmasıdır. Kendisine Allah’tan uzun ve sağlıklı bir ömür dilerim.
Hiçbir zaman unutmadığın ve her daim burnunda tüteyen Locva halkından selam ile!
Şevket Baba, iyi ki varsın!