Bağlantı haritası Anasayfa » Varna’daki Camiler

Varna’daki Camiler

Rüstem Aziz

17. yüzyılda Balkanlar’a yaptığı seyahat esnasında Evliya Çelebi Varna’ya uğradığında 41 cami ve mescit müşahade edip Seyahatnâme’sine kaydetmiştir. Ne ki, birbirini izleyen savaşlar sırasında ve özellikle 1828-1829 yıllarındaki Rus-Türk Savaşı’nda şehirdeki bir çok İslâm eseri yakılıp yıkılmıştır. Fakat herşeye rağmen Varna’nın Türk idaresinde bulunduğu son dönemlerde şehirde 20 dolayında cami faaliyet göstermiştir. Varna camilerinin bir kısmının isimleri şunlardır: Abdurrahman Efendi Camii, Ahmed Paşa Camii, Çavuşzâde Camii, Osman Paşa Camii, Kavaklı Camii, Kale Camii, Hacı Ali Camii, Teşvikiye Camii, Küçük Hoca Mescidi, Hayriye Camii, Tekke Camii, Subhşâh Hâtun Camii, Aziziye Camii vs.
Bugün Varna’da üç cami çalışmaktadır. İkisi Osmanlı yadigârı Aziziye ve Hayriye camileri, biri de Hak ve Özgürlükler Hareketi partisinin desteğiyle 2005 yılında Asparuhovo semtinde yapılıp ibadete açılan Sessevmez Camii.

Aziziye Camii 1876’da yapılmış. Sultan Abdülaziz yaptırmış, bir süre sonra da sultan şehre ziyarete gelmiş. Cami beş vakit namaza açık olup Cuma namazlarının da kılındığı yerdir. Varna Bölge Müftülüğü de şehrin merkez mevkiindeki Büyük Pazaryeri yakınında bulunan Angel Georgiev sokağında 25 numaradaki bu yapıda bulunmaktadır. Cami bakımlı, hayırseverlerin yardımlarıyla sağlanan kalorifer sistemi ve gasilhanesi bulunmaktadır. Aziziye camii cemaatin en çok toplandığı, bayramlarda sokağa taştığı, Bölge Müftülüğü’nün buraya yerleşmesiyle daha düzgün, daha bakımlı hale gelen camidir. Ama ayni zamanda en çok ve en sık saldırılara uğrayan camidir. Bu saldırılar karşısında müftülükçe alınan önlemlere, kurulan kameralı gözetim sistemine rağmen, ilgili makamlar şimdiye kadar hiç bir suçluyu yakalayıp cezalandırmadı. 

Hayriye Camii gar civarında bulunuyor. Dunav sokağı No.1’deki Hayriye Camii’nin durumu bundan farklı. Osmanlı yadigârı uzun yıllar garip haliyle insanın içini sızlatıyordu. Minaresi bulunmayan, dolayısıyla uzaktan cami olduğu pek anlaşılmayan Hayriye Camii 1835 yılında Dilâver Paşa tarafından yaptırılmış. Bu cami bu haliyle sürekli açık tutulamıyor, sadece Cuma ve Bayramlarda açılıyordu. Çünkü çok ciddi tadilata ihtiyacı vardı. Yüksek mimari değeri ve tarihi önemi dolayısıyla Kültür Bakanlığı’nca Kültür Anıtı ilân edilmiş olduğundan, hiç bir değişikliğe, bu arada minare yapılmasına izin verilmiyor. Bu statüsüne karşın bakım, tadilat işleri encümenliğin üzerinde kalmış durumdaydı. Encümenlik bu ağır yükün altından kalkabilmek için din kardeşlerinin yardımına şimdi de muhtaç. Camiin bir odası encümenliğin yazıhanesi olarak kullanılmakta, arkadaki odalarda ise imam ikamet etmektedir. Camiye bitişik 20m2 bir yer işlik olarak kiraya verilmiştir. Önceleri Dobriç /Hacıoğlu Pazarcık/ Müftülüğüne bağlı olan Varna’da Bölge Müftülüğü’nün açılıp hizmete geçmesinden sonra bu camiye de çeki düzen verildi. Ama maalesef dolup taşamıyor. Ancak Ramazan ve Kurban Bayramlarında hakkettiği cemaati çatısı altında toplayabiliyor. 

Sessevmez Camii 2005 yılında, Varna’nın eh hücra semti Asparuhovo’nun son mahallesi Rozov Kladenets /Gülpınar/ mahallesinde kurulup ibadete açılmakla çok büyük, yıllar boyu ertelenen bir ihtiyacı karşıladı. Binlerce müslüman ailenin yaşadığı bu mevkiide hiç cami bulunmamış. Ölüm durumlarında dini işlemlerin büyükşehir Varna’da kilometrelerce mesafeler geçip uygulanma zorunluğu bu caminin kurulmasıyla ortadan kalkmış oldu. Camiye genç bir imam atandıktan sonra burada Kur’an kursları başlatıldı ve bu olgu cemaatın camiye verdiği önemi artırdı. Hak ve Özgürlükler Hareketi partisi caminin kuruluşuna verdiği maddi ve manevi destekle gerçekten hayırlı bir iş yapmış oldu. 

Yukarıda sözü edilen tarihî yapıların ve vakıf binalarının pek çoğunun, bu arada Hayriye Camii’ne bağlı medresenin yerinde bugün yeller esmektedir. Ayakta kalabilenlerin ise durumu içler acısı; bir kısmı devletçe işgal edilmiş, bir kısmı hain ellerce satılmıştır. Müslüman halkın hizmetinde, camilerin dışında tek bir bina bulunmaktadır. Hayriye Camiinin hemen yanında bulunan büyük bir yapı kiraya verilmiş ve Varna Cemaat-i İslâmiyesi’nin son derece kısıtlı bütçesinin ana damarını teşkil etmektedir. Oysa 60-70 yıl öncesi Hayriye Camii’nin etrafı tamamen vakıf binalarıyla çevriliymiş. Şu andaki Gabrovo ve Tsaribrod sokaklarında hep vakıf binaları varmış.
 

Bu acı tablo yıllardır Müslümanlar üzerinde oynanan oyunların hem bir sonucu, hem de açık bir göstergesidir. Buna rağmen, Varna günden güne yenilenmeye, İslâmî bakımdan yeşermeye meyilli gözükmektedir. Son 15-20 yılda Arap ülkelerinden ve Türkiye Cumhuriyeti’nden yüzlerce işadamı ve öğrenci Varna’ya yerleşmiştir. Bunun yanı sıra Kuzeydoğu Bulgaristan’ın değişik köy ve kasabalarından Müslüman işçi ve tüccarın özellikle son 15 yılda şehre akın ettiği dikkati üzerine çekmektedir.

Bundan sonra yapılacak daha sistemli, koordineli ve kontrollü çalışmalar Varna’daki Müslümanların sorunlarının çözümüne yardımcı olacak ve müminlere ibadetlerini gönül rahatlığıyla yerine getirme imkanı sağlayacaktır. Bu çabalara din kardeşlerimizin omuz vereceğine inancımız sonsuzdur. Ayrıca, ilgili devlet makamlarının camilere yapılan saldırılar konusunda çok daha duyarlı davranıp kanunları uygulayacağını umut ederiz.

 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir