Trakya Üniversitesi ile Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin büyük bir özveri ve duyarlılıkla ortaklaşa düzenledikleri “Doğumunun 79.Yıldönümünde Dava Adamı ve Şair Recep Küpçü’yü Anma Paneli etkinliği” 28 Eylül 2013 Cumartesi Günü, saat: 14.00’te Edirne Halk Eğitim Merkezi Salonunda büyük bir ilgi ve katılımla gerçekleşti.
Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Esma GÜNDOĞDU Hanımefendinin yaptığı açılış konuşmasının ardından, Trakya Üniversitesi Prof. Dr. Ahmet GÜNŞEN’in konuşmacı ve panel yöneticisi olarak yer aldığı etkinlikte diğer konuşmacılardan Trakya Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Esat CAN; Recep Küpçü’nün hayatını ve eserlerinin önemini akademik yönüyle ele aldılar. Bulgaristan’ın en büyük Şair ve oyun yazarı Nedyolko YORDANOV ile İstanbul’da yaşayan usta öykücü ve roman yazarı Ahmet TÜRKAY yaptıkları konuşmalarda, üstelik bu büyük dava adamının yakın dostları olmaları sebebiyle Recep KÜPÇÜ ile birlikte geçen çok önemli anılarını izleyicilerle paylaştılar. Konuşmasının bir anında Ahmet TÜRKAY çok duygulandı ve konuşmasına küçük bir ara vermek zorunda bile kaldı.
Recep Küpçü’nün çok değerli dostlarından şu anda Bursa’da yaşayan şair Şükrü ESEN, panele katılmak için ta Bursa’dan sabahın köründe kalkıp yetişmişti programa ama konuşma istemeyip izleyici olarak katıldı. Onu aramızda görmenin sevinci ifade edilemezdi.
Benim de şahsen davet edildiğim ve izleyici olarak katıldığım programa Tekirdağ’da yaşayan değerli sanatsever dostlarım da sanatçı duyarlılıklarını esirgemeyerek iştirak etmişlerdir. Bu arkadaşlarımın ismini kısaca belirtmek istiyorum.
Emekli Öğretmen Zahit GÜNEY isimlerini unuttuğum iki değerli misafir şair arkadaşını alarak gelmişti panele. Yine Tekirdağ’dan Nuran SEVİM, Emine SONAL, Sevgi Yavuz, Muratlıdan Recep Ümit NİŞANCI gelmişti. İlimizdeki çok değerli halk ozanlarımızdan ‘Tekfuri’ Mahlaslı Beytullah Arabacı ile Mustafa Ozan oradaydı ve panelin ardından sahne aldılar. Toplantı öncesi Edirne Ozanağacı şairlerinden Kırklareli Kırkseder şiir grubundan, Hasan Öztürk, Firdevs Büyükateş, Esmeray Avcı, Metin Barbaros gibi birçok dost ile buluştuk ve kucaklaştık. Tekirdağlı yazar dostlarımızdan Namigar Başbuğoğlu Hanım Efendi ve öğretmen eşi tam panel başladığında gelebilmişlerdi. Onları da aramızda görmekten çok büyük mutluluk ve kıvanç duyduk.
Yine panel öncesi ayaküstü görüşebildiğimiz Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan ÖZCAN Beyefendi ile kısa da olsa konuştuk hasret giderdik. Ben onu şair kimliği ile de çok seviyor ve takdir ediyorum. Ayrıca Bulgaristan’dan konuk olarak gelen Alev Dergisi Editörleri Mehmet Alev ve Emel Balıkçı ile görüşüp tanışmak unutulmaz bir hazdı.
Lüleburgaz’dan değerli yazar dostum Öğretmen Mercan Civan ve İstanbul’dan gelip panele konuşmacı olarak katılan Yazar Ahmet TÜRKAY ile Tekirdağ’dan birlikte geldiğimiz dostlarla şehir parkında ayrıca buluşup çaylarımızı içerken güzel ve sıcak bir sohbetin içine düştük. Bu arada elbette Edirne’nin Tava ciğerinden payımıza düşeni aldık.
Erken yaşta hayatını kaybeden büyük dava adamı Recep KÜPÇÜ’nün biyografisini okuyucularımız için kısaca sunmak istiyorum.
Recep Küpçü
1934 Yılında Filibe (Plovdiv) yakınlarındaki Kuklen Köyü’nde doğdu. Ortaokulu bitirdikten sonra Kırcaali Türk Pedagoji Okulu’na devama başladı ve Razgrat Türk Pedagojisi’nde tamamladı. Kısa bir süre Sofya Üniversitesi’nin Türk Filolojisi bölümüne devam etti, fakat bazı nedenler yüzünden tahsilini bitiremedi.
Öğretmen oldu. Bir süre Yeni Işık Gazetesi’nin sancak muhabirliğini yaptı ise de oradaki ırkçı tavırlardan dolayı gazetecilerle yıldızı barışmadı. Uzun süreler işsiz kaldı. Bir aralık Burgaz’da bir sabun fabrikasında çalışmaya başladı ise de orada da tutunamadı. 26 Nisan 1976 tarihinde Varna’da hayata gözlerini yumdu. Ancak onun genç yaştaki ölümünün sis perdesi hala kalkmamıştır. Onun ilerici ve aydın kişiliği dolayısıyla bazı bilinmeyen kişiler tarafından hedef alındığı ve genç yaşında onun ölümüne sebebiyet verildiği düşüncesi bugün hala devam etmekte olup kabri Burgaz şehrinde bulunmaktadır.
Son elli yıl içinde, Bulgaristan Türk edebiyatının yetiştirdiği parlak simalardan Recep Küpçü, özgün bir şairdir. Şiirlerinin temel dokusu, Türk halkına yapılan hakaretlerin son noktasına geldiğini duyurmak, insan haklarını savunmak, uluslararası platformda barış ve kardeşliktir. O, edebiyata yeni bir nefes getirdi. Aklın nefretten üstün olduğunu gösterdi. İnsan onurunu ayaklar altına alan totaliter rejimin Bulgaristan Türklerine nelere mal olduğunu sergiledi. Yeni nesli sürekli olarak uyanık tuttu.
Bulgaristan’ın tanınmış şair ve oyun yazarı Nedyalko Yordanov, yakın dostu Recep Küpçü’nün şiirlerini Bulgarcaya çevirmiş ve 1968 yılında “Dostlarım yolcu yolunda gerek” adıyla yayınlanan bu kitabın önsözünde, Aziz Nesin’in Recep Küpçü’yü Burgaz’da ziyarete geldiğini ve Türkiye’ye onun şiirlerinden oluşan bir dosyayla döndüğünü yazmıştır. 1991’de Recep Küpçü hakkında yazdığı bir yazıda bu olaydan söz ettikten sonra, “Bu şiirlerin kaderi ne oldu, bilmiyorum” diyor.
Recep Küpçü’nün henüz basılmamış bir romanı, birkaç eseri ve yayımlanmamış daha birçok şiirleri vardır. Recep KÜPÇÜ, hem şiiri, hem kültürü, hem adaleti ve hem de Türklüğü ile büyük özgün bir şairdir. Merhum edebiyat Öğretmeni Doç. Dr. Rıza Mollaoğlu, Recep Küpçü’nün ölümü münasebetiyle Küpçü ailesine yazdığı başsağlığı mesajında şöyle der:
“Recep, Türk Kültürü ve Sanat hayatına düşen bir ışıktı ve daima arı bir ışık kalacaktır”
Ve baki kalan hoş bir seda gibi onun kısa bir şiiriyle baş başa bırakmak istiyorum sevgili okuyucularımızı.
Küçük Bir Dilek
Demiryolu boyunda olsun evim/ (Olacağı mı var?)
Önünde durmasın fakat trenler/ (Duracağı mı var?)
Gelip geçsin trenler gelip geçsin
Yalnız pencereden güzeller
gülümseyerek bana el etsin / (Edeceği mi var?)
Gelip geçsin trenler gelip geçsin.
(Recep KÜPÇÜ)
Sevgi ve saygılarımla, Celal ÇALIK
