Valilik, Razgrad’ın (Hezargrad) tarihî hazinesi olan Makbûl İbrahim Paşa Camii’nin koruma, restorasyon ve inşaat çalışmalarının tamamlandığını açıkladı. Bulgaristan’daki en eski ve en önemli Osmanlı yapılarından biri olan cami, 16. yüzyılda inşa edilmiş ve ulusal öneme sahip taşınmaz kültür mirası olarak ilân edilmiştir.
Hafta sonunda caminin restorasyonu için çalışan ekip, Vali Vladimir Dimitrov’a teslim etmek üzere bir araya geldi. Bundan böyle bina, tamamlanan restorasyon projesini onaylamak üzere bir Devlet Kabul Komisyonu tarafından ziyaret edilecek ve böylece kapılarını ziyaretçilere açabilecek. Razgrad bölge idaresinden yapılan açıklamada, caminin camlı giriş salonunda camiye girmek ve görmek isteyen ziyaretçiler için bilet temin edileceği belirtildi.
Razgrad’daki Makbul İbrahim Paşa Camii’nin 16. yüzyılın sonları ve 17. yüzyılın başlarına ait paha biçilmez bir İslam mimarisi anıtı olduğunu ve son üç yılda tam bir restorasyondan geçtiğini belirtiyorlar. Uzun zamandır beklenen restorasyon çalışmalarının ardından Müslüman İbadet Mekanı, tarihi mirasının zenginliğini kültürel anıtların korunmasına yönelik modern teknolojilerle birleştirerek özgünlüğünü ve ihtişamını yeniden kazanmıştır.
Razgrad bölge yönetimine göre, Ekim 2020’de restorasyonu için inşaat çalışmaları başlanmıştı. Devlet bütçesi tarafından sağlanan KDV dahil 2 374 836 leva değerindeki proje, İbrahim Paşa Camii’nin korunması, restorasyonu ve uyarlanmasını öngörüyor. Kamu ihalesinin ardından restorasyon ihalesini kazanan şirket Stroykommers – TT EOOD – Tırgovişte’dir. Restorasyon çalışmasının en karmaşık noktası, eski ahşap desteklerin kesilmesi ve büyük çatlakların ortaya çıkması nedeniyle yapının güçlendirilmesiydi. Güçlendirme için yeni bir teknoloji kullanılarak kurulan ve Bulgaristan’da ilk kez kullanılan çelik elemanlardan oluşan bir sistem kuruldu. Onarım çalışmaları ayrıca üç kubbeli yeni bir avlunun inşasını, dış kısımdaki taşların restorasyonunu, binadaki çatlakların özel çözümlerle doldurulmasını ve minarenin restorasyonunu ve korunmasını, mabedin çatısının onarımını, tüm eksik sıvaların restorasyonunu ve daha sonra pencerelerin fresklerini, parapetlerini, ahşap elemanlarını, kepenklerini ve alçı elemanlarını da içeriyordu. Kuş nişleri korunmuştur.
Caminin restorasyonuna yönelik projenin hayata geçirilmesinin, Razgrad Valisi ve hükümetinin kültürel ve tarihi mirası koruma, etnik gruplar arasında anlayış ve iyi bir birlikteliği destekleme ve bölgede turizmi geliştirme yönündeki tutarlı politikasının bir ifadesi olduğunu da sözlerine eklediler.
Geçtiğimiz dört yıl boyunca yapılan restorasyon çalışmaları, orijinal mimari ve dekoratif unsurların korunmasına odaklanmıştır. Karmaşık freskler dikkatle incelenmiş ve renklerin ve süslemelerin orijinal hallerine döndürülmesini sağlayan modern teknolojiler kullanılarak restore edilmiştir. Restorasyon sırasında, mabedin gelişiminin çeşitli aşamalarından kalma pencerelerin taş çerçevelerindeki süslemeler de dahil olmak üzere, erken dönem dekorasyonuna ait nadir parçalar keşfedilmiş ve korunmuştur. Restorasyon sırasındaki en önemli keşiflerden biri, mevcut caminin altında bulunan ve 1535 yılına tarihlenen daha eski bir dini tapınağın temelleriydi. Bu temeller binanın iç kısmının bir parçası olarak ortaya çıkarılmış ve böylece alanın tarihi önemi vurgulanmıştır.
Makbul İbrahim Paşa Camii’nin restorasyonu, mimari detayların korunması ve ortaya çıkarılması için bir kısmı özenle camla kaplanan cephenin yenilenmesini içermektedir. Cephenin camlı kısmı, tarihi binanın özgünlüğünü modern koruma ve sunum teknolojileriyle birleştirecek şekilde tasarlanmıştır. Bu çözüm sadece iç mekanda doğal aydınlatma sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda binanın orijinal unsurlarını nem ve hava gibi dış etkilerden de koruyor. Bu camlı cephe, miras alanlarını görüntülerken yeni ve yenilikçi bir deneyim sağlıyor.
Makbul İbrahim Paşa Camii’nin restorasyonu sırasında, mimari detayların vurgulanmasında ve bina için uygun bir atmosfer yaratılmasında kilit rol oynayan aydınlatmaya özel bir önem verildi. Yeni aydınlatma sistemi kubbe, mihrap ve pencereler gibi unsurları vurgularken işlevsellik ve estetik arasında bir denge oluşturacak şekilde tasarlandı. Modern enerji verimliliği gerekliliklerine uygun olarak düşük enerji tüketimine ve uzun ömre sahip modern LED armatürler kullanıldı.
Aydınlatma, dekoratif freskleri, pencerelerin etrafındaki karmaşık süslemeleri ve kubbenin zirvesindeki rozetleri vurgulayarak iç mekandaki uyumu tamamlayan büyülü bir ışık ve gölge oyunu yaratırken, dış aydınlatma da binanın anıtsallığının algılanmasına yardımcı oluyor. Bu şekilde, yeni sistem sadece binanın işlevselliğine katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda restore edilen unsurların ve tüm binanın güzelliğinin tüm ihtişamıyla algılanmasına da yardımcı oluyor. Razgrad bölge yönetimi, caminin etrafına çevre düzenlemesi ve bir çeşme inşa edildiğini belirtti.
Restorasyon çalışmalarının zamanında ve kullanılan yöntem ve malzemelerin kontrolünü de içeren uluslararası kültürel miras standartlarına uygun olarak tamamlandığını da ekliyorlar. Kültürel Miras Yasası ve Mekânsal Planlama Yasası’nın gerekliliklerine kesinlikle uyulmuştur.
Caminin inşasına, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki dini ve kültürel kimliğinin bir ifadesi olarak Sadrazam İbrahim Paşa’nın girişimiyle 1530-1535 yılları arasında başlanmıştır. Mahmut Paşa tarafından 1616 yılında tamamlanmış ve kısa sürede Balkanlar’daki en önemli Müslüman ibadethanelerinden biri haline gelmiştir. Dönemin karakteristik klasik mimari tarzını yansıtan tek odalı ibadethane, etrafını çevreleyen duvarlara oturan devasa bir kubbe ile örtülüdür.
Cami 1967 yılında ulusal öneme sahip bir kültürel anıt olarak ilan edilmiştir ve UNESCO tarafından listelenmiştir. Binanın görünümü klasik Osmanlı mimarisinin zarif simetrisini ve uyumunu yansıtmaktadır. İç mekan, anıtsallığı ve hassas dekorasyonu ile öne çıkmaktadır. Caminin en çarpıcı özelliklerinden biri zengin fresk dekorasyonudur. Bulunan motifler arasında pencerelerin etrafındaki boşlukları, kubbeyi ve mihrap nişini süsleyen bitkisel süslemeler yer almaktadır. Motifler simetrik olarak oluşturulmuştur ve renk paleti yoğun ve parlaktır; turuncu, kırmızı, yeşil ve mavi renklerde saf pigmentler kullanılmıştır. Süslemeler geometrik şekillerden zarif çiçek kompozisyonlarına kadar çeşitlilik göstermekte olup, her bir detay iç mekanın genel konseptine uygun olarak özenle tasarlanmıştır. Bölge yönetimi ayrıca, süslemelerle donatılmış on iki pencerenin kubbe altı tamburunda yer aldığını, bunun da mekanın uyumuna katkıda bulunduğunu ve bir renk ve ışık şöleni yaratarak mabede ek bir zarafet kazandırdığını belirtti.
Makbul İbrahim Paşa Camii’nin sadece mimari ve tarihi bir hazine değil, aynı zamanda Razgrad’ın kültürel mirasının önemli bir parçası olduğunu da ekliyorlar. Restorasyonun ardından, Balkanlar’daki İslam mimarisi ve kültürünün sırlarını keşfetmek isteyen turistlerin ve araştırmacıların ilgisini çekmesi bekleniyor. Burası tarih ve sanatın iç içe geçtiği bir merkezdir. Restore edilen cami, kültürel mirasın korunmasının bir örneği ve geçmiş ile bugün arasındaki bağın bir sembolü olmasının yanı sıra modern restoratörlerin bu önemli anıtın ruhunu ve güzelliğini gelecek nesiller için koruma çabalarının da bir göstergesidir. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Makbul İbrahim Paşa Camii’nin ülkemizde hem eski hem de modernist bir benzerinin bulunmadığı belirtildi.
Kaynak: BTA
Haber: Sadet Kırova