Şumen’de (Şumnu) Merhum Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın “Balkanlar’dan Anadolu’ya Anı-Öykü” Adlı Kitabı Tanıtıldı.
Şumnu’da, TÜRKSOY, Şumnu Nüvvâb İmam Hatip Lisesi ve Şumnu Bölge Müftülüğü’nün iş birliğiyle düzenlenen Kültür Şenliği’nin ilk gününde, Nüvvâb Medresesi mezunlarından merhum Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın TÜRKSOY yayınlarından çıkan “ Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın Balkanlar’dan Anadolu’ya Anı-Öyküleri” adlı kitabının tanıtımı yapıldı. Şumnu Bölge Müftülüğü Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, merhum hocanın hayatı ve Balkanlar ile Anadolu arasında köprüler kurma konusundaki değerli katkıları vurgulandı.
Kitap tanıtım etkinliği, oturum başkanlığını Prof. Dr. Ali İhsan Öbek’in üstlenmesiyle başladı. Etkinliğe Prof. Dr. Gönül Ayan, Doç. Dr. Aslı Ayan Eke ve Dr. Süleyman Yiğit gibi isimler katılarak, Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın hayatı ve eserlerinin önemini derinlemesine ele aldılar. Prof. Dr. Gönül Ayan, merhum eşinin, Türk kültürüne olan bağlılığı ve Balkanlar ile Anadolu arasındaki kültürel bağları yaşatma gayreti üzerinde durdu. Konuşmasında, Hüseyin Ayan’ın Balkanlar’daki kültürel mirasın korunması için gösterdiği özveriden bahsederek, onun “dostluk ve kardeşlik köprüleri inşa eden” bir ilim insanı olduğunu dile getirdi.
Etkinlik, Şumen Bölge Müftüsü Mesut Mehmedov, T.C. Burgaz Başkonsolosu Tolga Orkun, Sayit Yusuf ve Bulgaristan Müslümanları Diyaneti Yüksek İslam Şurası Başkanı Vedat S. Ahmed’in selâmlama konuşmalarıyla devam etti. Bu anlamlı konuşmalarda, Balkanlar ve Anadolu arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesine vurgu yapıldı.
TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf’un konuşmasına, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in selamlarını ileterek başladı. Sayit Yusuf, kitabın TÜRKSOY tarafından yayımlanması için emeği geçen herkese teşekkür ederek, Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın Türk kültürüne katkılarının unutulmaz olduğunu vurguladı. “Bu eser, Balkanlar ve Anadolu arasındaki kültürel bağı canlı tutmak adına değerli bir adım ve merhum hocamızın hatırasını yaşatmanın bir yolu,” diyen Yusuf, Nüvvâb Medresesi gibi köklü kurumların kültürel mirasımıza katkılarının önemini bir kez daha hatırlattı.
Törenin sonunda, Nüvvâb İmam Hatip Lisesi Müdürü tarafından TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf’a, Nüvvâb’ın kuruluşunun 100. yılı anısına özel olarak hazırlanan bir hatıra parası takdim edildi. Ayrıca, TÜRKSOY Genel Sekreterliği adına Şumnu Bölge Müftüsü Mesut Mehmedov’a bir plaket ve etkinlik konuşmacılarına teşekkür belgeleri sunuldu.
Etkinlik, Hüseyin Ayan’ın hayatı ve mirasına dair güçlü bir manevi atmosfer sunarak, Balkanlar ve Anadolu arasındaki kültürel köklerin değerini bir kez daha ortaya koydu.
Kaynak: Kaynak: Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY)
HÜSEYİN AYAN KİMDİR?
Atatürk, Fırat, Selçuk ve Süleyman Demirel, Mehmet Âkif Üniversiteleri Öğretim Üyesi (E), eski Türk edebiyatı araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Hüseyin Ayan, 31 Mart 1927 tarihinde Şumen’in Byala Reka (Akdere) köyünde doğdu. Babası Bulgaristan Türklerinden Mustafa Gulam’dır.
Şumnu Akdere köyü İptidâiyesi (1939), Şumnu Medreteü’l Âliyye (1942) ve Şumnu Medresetü’n Nüvvâbda (1946) ilk ve orta öğrenimini tamamladı. 9 Eylül 1944’te Sovyetler Birliği’nin Bulgaristan’ı işgaliyle Türklere göç baskısı yeniden başlamıştı. Akdere’nin Aşağı Mahalle İlkokulunda öğretmenlik yaptı (1946-1947). Burgaz Kazan ilçesinin Yenice Balkan köyü ilkokulundaki öğretmenliği sırasında askere alındı (1948). Askerlik görevini maden ocaklarında, yol ve köprü inşaatlarında, tuğla atölyelerinde çalışarak yerine getirdi (1948-1950). 1951 yılında ailesiyle Türkiye’ye göç etti. Adana Ceyhan’ın Mustafabeyli köyüne yerleştirildi. Lise dengi öğrenim gördüğü için Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğünün sınavını kazanarak harita teknik memurluğuna başladı (1952). 1955 yılına kadar Kocaeli ve Mardin illerinde çalıştı, çiftçilere toprak dağıtımında görev aldı. Bu tarihte yerleştiği Ceyhan’a atandı. Ceyhan Komisyonuyla Erzurum’da görevlendirilince Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde yükseköğrenime başladı. Öğrenciliği sırasında üniversite kitaplığına bağışlanan Seyfettin Özege kitaplarının kataloğunu hazırladı. Bitlis’e atanınca memuriyetten ayrıldı (1960). Çeşitli işlerde çalışarak fakülteyi bitirdi (1963). Dekan Prof. Dr. Gündüz Akıncı’nın onayıyla fakülte sekreterliğine atandı. Bir yıl sonra sınavı kazanıp (1964) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde asistanlığa başladı. Seyyid Nesimî Divanı üzerindeki doktora çalışmasını tamamlayıp 1970 yılında Dr. unvanını aldı. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Şeyhoğlu Mustafa’nın Hurşîdnâme adlı eseri üzerindeki incelemesiyle doçentliğe terfi etti (1975). Fransa’ya gönderildi. Paris Millî Kütüphanesindeki Türkçe, Arapça ve Farsça yazmaları inceledi. Fransa’da bir buçuk yıl kaldı. Yurda dönüşünde doçentlik kadrosuna atanması engellenmek istendi. 1983 yılında Cevrî Divanı incelemesiyle profesörlüğe yükseldi. Elazığ Fırat Üniversitesinde Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı döneminde (1985-89) hacca gitti, yüksek lisans ve doktora eğitimine geçişi sağladı. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünü kurup müdürlüğünü yaptı (1991). 1994 yılında yaş sınırından emekliye ayrılması istenince Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi Dekanlığına atandı. Dekanlık süresi dolunca 1998’de emekliye ayrıldı.
Emeklilik döneminde Kazakistan’ın Türkistan şehrindeki Türk-Kazak Ahmed Yesevî Üniversitesinde 2003-2004 akademik yılında eski Türk edebiyatı dersleri okuttu.
Eski Türk edebiyatı alanındaki makale ve yazıları Türk Kültürü, Türk Dili, Türk Yurdu, Journal of Turkish Studies, BALTAM Türklük Bilgisi, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, Ege Üniversitesi TDE Araştırmaları Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Selçuk Üniversitesi ATA Dergisi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi ile Tercüman ve Bayrak gazetelerinde yayımlandı.
Cevrî: Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanı’nın Tenkidli Metni (1981) adlı kitabıyla Türkiye Millî Kültür Vakfının 1982 Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Eski Türk edebiyatı alanındaki incelemelerinden ve baskıya hazırlama çalışmalarından oluşan eserleri şöyle sıralanabilir: Celâleddin Harzemşah (Namık Kemal, 1969), Letâif-i Rivâyat (A. Midhat Efendi, 1963), Hüsnü Aşk (Şeyh Galip, Orhan Okay’la, 1975), Nesimî Divanı (1976), Hurşîdnâme (Şeyhoğlu Mustafa, 1979), Leylâ vü Mecnûn (Fuzulî, 1980), Bülbülnâme (Rifâî, 1981), Cevrî: Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Divanının Tenkidli Metni (1981), Hicivnâme (Celilî, 1986), Miheknâme (Celilî, 1986), Büyük Türk Klasikleri (Ortak Çalışma, 5 Cilt, 1987), Nesimî Divanı (1990), Rind ile Zâhid/Sıhhat ile Maraz (Fuzulî, 1993), Bir Nazire Mecmuası (1993), Mecâlisü’n-Nefâyis (Nevâî, ortak çalışma, 1995), Nesimî: Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Divanı’nın Tenkidli Metni (2002, TDK), Konya Vilâyeti Halkiyât ve Harsiyâtı (S. N. Ergun, sadeleştiren, 2002). Sevâkıb-ı Menâkıb (Derviş Mahmud, haz. Hüseyin-Gönül Ayan, E. Erol, 2007).
TDK’nin sempozyumlarına zaman zaman katılan, Türk Dili’nde yazan Prof. Dr. Hüseyin Ayan’ın Kurum yayınları arasında Nesimî: Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Türkçe Divanının Tenkidli Metni adlı kitabı (2002, 2. bs. 2014, 3. bs. 2020) bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi’nin 39. sayısı (Erzurum 2009) “Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı” olarak yayımlanmıştır.
Rusça, Fransızca, Arapça, Farsça ve Bulgarca biliyordu.
1971 yılındaki Gönül Şimşekli (Prof. Dr. Gönül Ayan) ile evliliğinden Hanife Aslı, Şirin (öldü) ve Mustafa adlarında üç evladı bulunmaktadır.
Prof. Dr. Hüseyin Ayan yakalandığı Covid 19 hastalığından kurtulamayarak 7 Mart 2022 Pazartesi günü Ankara’da hayata gözlerini yumdu. Cenazesi, 8 Mart 2022 Salı günü Ankara Karşıyaka Mezarlığı Ahmet Efendi Camisi’nde kılınan ikindi ve cenaze namazlarının ardından aynı mezarlıkta toprağa verildi.