Hayranlık ve aşırı beğenme esnasında biraz da kıskançlığın etkisi ile gözlerden yayılan ışınların meydana getirdiği ve genelde bakılan nesnelerin bozulması, kırılması ya da eğer insansa sağlığının bozulması şeklinde tezahür eden olaylar, halk arasında nazarla açıklanmaktadır.
Nazar, canlı veya cansız bir varlığın başına kaza veya belâ gelmesine neden olduğuna inanılan bir bakıştır. Nazardan özellikle çocukların, hamilelerin ya da hayvanların etkilendiğine inanılır.
Bazı insanların çok beğendikleri insanlara veya eşyalara bakışlarıyla ve sözleriyle zarar verdikleri tarih boyunca görülmüş bir gerçektir.
Bulgaristan’da birçok insan nazarın var olduğuna inanır. Sık sık, “Pu, Nazar değmesin” sözünü duyarız. Bu ciddi veya şakadan da söyleniyor. Nazardan korunmak için yeni doğan çocukların kollarına kırmızı iplik, yattığı yastığa ise nazar boncuğu takılır.
Ana belirtiler baş ağrısı, kusma, yüksek ateş ve halsizlik.
Nazarın, çok övgü ve hayranlıktan kaynaklandığına inanılır. Geleneksel kültürden övgü ve fazla beğeniyle ilgili bir tabu yani yasak vardır. Başka birisinin güzelliğine, güzel kıyafetine fazla hayran kalmamak gerek. Yine de böyle bir duruma düşmeli olursak “Pu, nazar değmesin!” veya “Pis ve çirkin!” denir. İşte burada da “tükürme âdeti” zamanı. Yani burada bir şekilde fazla beğeniye, yapmaca ve hor görmede bulunmak, kötü büyüleri yanıltmak amacıyla yapılır. Diğer taraftan tükürüğün sihirli gücüne de inanılır.
İnançlara göre, bazı insanlar “kötü göze” sahip ve bundan dolayı da nazarlamaya yatkın. Burada nedenler çok farklı olabilir. Bazılarında söz konusu olan kötü huylu olması. Yani onlar başkalarının mutluluğunu çekemez. Diğerleri ise kötü düşünceli değil, ama göz renkleri onları tehlikeli yapıyor- mavi ve yeşil gözlerinin nazarlama gücüne sahip olduklarına inanılır. Bundan dolayı nazardan korunmak amacıyla mavi boncuk taşınır ki kötü gözlerin gücünü durdurmak için.
Halk geleneklerinde nazardan korunmak yöntemleri de mevcut. Biraz önce bahsettiğimiz tükürmenin dışında muska taşınması da önerilir. En yaygın olan kırmızı ipliktir, iplik kişinin koluna veya ayağına bağlanır veya eteğin ucuna dikilir. Bir şekilde kötülükleri kovmak amacıyla da marteniçkalar taşınır. Mavi boncuk, gümüş para, aynı zamanda sarımsağın, büyülere ve kötü güçlere karşı büyük güce sahip olduklarına inanılır. Özel muskalar hazırlanır ve şapkalara takılır, boynunda taşınır veya koluna bilezik olarak takılır, özellikle yeni doğan bebeklerde, genç kız ve yeni gelinlerde.
Bunların dışında nazardan tedavi etme yöntemleri de var.
Genellikle nazarı kovma törenleri farklı şekilde yapılır, ancak ortak yönleri de vardır-genellikle bu ateş başında yapılır, yeşil toprak çanak kullanılır, bu çanak içinde kor söndürülür veya nazar olan kişinin alnına tükürüklü bazı işaretler yapılır. Bu durumlarda büyüyü nazarı bozan kadın sık sık esnemeye başlar ki bu da nazarın çok ağır olduğunun işaretidir. Bu durumlarda para istenmemesine inanılır, bundan dolayı büyücü kadının yanına gelenler, gönlünden kopardıkları paralı yere atar ve der ki: “Tutsun!” veya “Çare gelsin!”
Yazı: İbram Ahmed