Bağlantı haritası Anasayfa » Müslümanlar Dergisi Bulgaristan Müslüman-Türk Topluluğunun Hâfızası ve Kültür Hazinesidir

Müslümanlar Dergisi Bulgaristan Müslüman-Türk Topluluğunun Hâfızası ve Kültür Hazinesidir

Yüksek İslâm Şura Başkanı ve Müslümanlar Dergisi Başredaktörü Vedat S. Ahmed ile Mülâkat

Söyleşi: İsmiye İsmailova

  • Kıymetli Vedat Hocam, Şubat ayında Müslümanlar dergisinin 350. sayısı yayınlandı. Sizi, yayın kurulunu ve okuyucuları tebrik ediyorum! 29 Şubat 2024 tarihinde Sofya’da bir kutlama etkinliği ve “Bulgaristan Müslüman-Türk Süreli Yayınları ve Müslümanlar Dergisi” konulu panel düzenlendi. Buna vesile olan 350. sayı neden bu kadar önemli?

Sözlerime başlarken öncelikle dergimizin 350. sayısını görmeyi lütfeden Rabbimize hamdediyorum! İkinci olarak da daha önce 15 sene gazete olarak yayınlanan, 2005 yılında beri ise dergiye dönüşerek her ay okuyucularımızla buluşan Müslümanlar’ın günümüze kadar yayınlanmasında emeği geçenlerden vefat edenleri rahmetle anıyor, hayatta olanları hürmetle selâmlıyorum. Dergimizin yayınlanması için hâlâ kalemlerini konuşturan ehl-i kaleme de teşekkürlerimi arz ediyorum.
Söylediğiniz gibi, Başmüftülük Yayın Dairemiz bir etkinlik düzenledi. Bulgaristan Müslüman-Türk süreli yayınları konuşuldu, anlamlı bir belgesel sergi yapıldı, bir de dergimizin daha fazla okuyucuya ulaşmasında büyük emekleri olan beş müftümüzle beş imamımıza plaket ve takdir belgeleri verildi.

Dergimizin 350. sayısına ulaşması neden bu kadar önemli diye sormuştunuz… Maalesef, süreli basın günden güne seyreliyor. Buna rağmen biz ise hâlâ varız ve yayına devam ediyoruz. Ayrıca Bulgaristan Müslümanları basın tarihini incelediğimizde 350 sayı yayınlanan bir dergimizin olmadığı ortaya çıkıyor.
Bu sayıyı aşan gazetelerimiz var, fakat onlar da 34 yıl boyunca yayınlanamamış. Bir de şunu da belirtmeliyim ki, basın sektöründeki bütün zorluklara rağmen Müslümanlar dergisi 2024 yılında 3866 aboneye ulaşıyor. Sadece bu bile çok büyük bir olay!

  • Şüphesiz… Özellikle Bulgaristan’da şu anda var olan Müslüman ve Türk süreli yayınlarını göz önünde bulundurursak, hakikaten Müslümanlar bir yıldız gibi parlıyor…

Evet. Üzülerek belirtmek gerekiyor ki, son 34 yıldır Bulgaristan Müslüman ve Türk halkına yeterli sayıda hitap eden süreli yayın olmadı. 1990’lı yıllarda bir canlanma oluyor gibiydi, ama 1920’li veya 1950-1960’lı yıllardaki seviyeye bile gelinemedi. Şu anda ise Müslümanlar dergisi dışında sadece haftalık Kırcaali Haber gazetesi ve 3 ayda bir Türkçe ve Bulgarca olarak basılan Nöbettepe dergisi var. Bulgarca yayın yapan dinî içerikli İkra dergisi de zorluklar içerisinde çıkmaya devam ediyor.

  • Hocam, bu söylediklerinizi de bir tarafa not ederek sizi tekrar Müslümanlar dergisi konusuna getirmek isterim. Anladığım kadarıyla sizin hayatınızda bu yayının ayrı bir yeri var. Biraz açsak o sayfayı…

Müslümanlar gazetesiyle tanışmam sanki 1991 yılında Deliorman’daki köyümde oldu. Ama 1994 yılında Şumnu Nüvvâb İmam Hatip Lisesi öğrencisi olduğumuz yıllarda yaşadığımız bir olayı paylaşmak isterim. Kimliğimizi koruma konusunda hassas davranan tarih öğretmenimiz rahmetli Mehmet Hocov, öğrencileri o zaman yayınlanmakta olan Türkçe gazetelere abone olmaya teşvik eder, en az üç aylık abone kağıdını getirenlere birer alâ (6) notu verirdi. Bazılarımız da uyanıklık yaparak işin içinden ucuz sıyrılmak için ayda bir yayınla nan Müslümanlar gazetesine abone olur ve üç aylık abone bedeli olarak 6 leva ödeyip 6’yı alırdık. Yoksa Hak ve Özgürlük, Güven, Filiz gibi yayınlara abone olsak daha masraflı olurdu.

Müslümanlar gazetesiyle ikinci diğer bir buluşmam da Sofya Yüksek İslâm Enstitüsü öğrencisiyken oldu. Yazdığım ilk yazım 1999 yılında bu gazetede basıldı. Daha sonra takdir-i ilâhî ile ilk resmî görevim Başredaktör Yardımcısı sıfatıyla bu gazetede oldu. Dönemin Başmüftüsü Selim Mehmed Hocanın tensipleriyle 2001 yılının Mayıs ayında rahmetli Osman Aziz’in yardımcısı olarak göreve başladım, 2002 yılının Eylül ayından itibaren iki yıl Başredaktör olarak görev yaptım. Bu yüzden gazete ve dergimizin hayatıma çok şey kattığını söyleyebilirim.

  • Şöyle biraz geriye dönsek de Müslümanlar gazetesi ve sonrasında derginin gelişimini konuşsak…

Dergimizin öncüsü olan Müslümanlar gazetesi, 45 yıllık komünizm döneminden sonra 1990 yılında Bulgaristan’da gelişen demokratikleşme süreciyle Bulgaristan Müslüman ve Türklerinin haklarının iade edilmeye başlamasının bir sonucu olarak ortaya çıkan bir süreli yayındır.

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğünün din ve kültür yayını olmak üzere yayın hayatına başlayan Müslümanlar gazetesinin ilk sayısı 26 Nisan 1990 tarihini taşıyor. Müslümanlar’ı çıkaranlar, bütün Bulgaristan Müslümanlarını kuşatmayı hedefleyerek gazeteyi hem Türkçe hem de Bulgarca hazırlayıp ve dört sayfa Türkçe, dört sayfa da Bulgarca olmak üzere sekiz sayfa halinde basarlar. Bazı dönemlerde gazete, metinler tercüme edilerek Türkçe ve Bulgarca ayrı yayınlanır. Çoğu zaman ise aynı sayı içerisinde Türkçe ve Bulgarca metinler ya tamamen çevrilir ya da kısmen çevirilerek basılır. Bir parantez açarak belirtmek gerekir ki, 1991 yılında Nedim Gencev’in Başmüftülük makamından indirilmesi ve Fikri Salih’in Başmüftü seçilmesi sonucunda çıkan kargaşadan gazete de etkilenir, nitekim 1991 yılından itibaren bölücü Nedim Gencev yeşil başlıklı Müslümanlar’ı, Başmüftü Fikri Salih ve ekibi ise siyah başlıklı Müslümanlar’ı yayınlayarak dafakto aynı adı taşıyan iki farklı Müslümanlar gazetesi çıkar.

  • Bahsettiğiniz dönemde gazeteyi kimler çıkarıyor, yazarları kimler?

Gazetenin ilk sayılarında resmî olarak başında dönemin Başmüftüsü Nedim Gencev bulunsa da işi yapanlar yıllarca farklı Türkçe gazete ve dergilerde çalışan gazetecilerle bazı din adamlarıdır. 1990 yılı ortalarından sonra resmen de gazetenin başına Fehmi Yavaşev geçer ve 1990-1997 yılları arasında başredaktörlük görevini yerine getirir.

Yavaşev’in vefatından sonra kısa bir dönem başredaktörlüğü Fehmi Yavaşev’in yardımcısı İsmail Çavuşev üstlenir. İlk yıllarda gazeteyi şekillendiren yazarlar arasında ikisi de Nüvvâb Medresesi mezunu olan usta gazetecilerden Yusuf Kerim ile Şakir Hoca ve Sait Hilmi müstear isimleriyle yazan Dr. İsmail Cambazov yer alır. Ayrıca yazılarıyla katkı sağlayanlar arasında Arzu Tahirova, Haşim Mehmet, Fehim Yavaşev gibi gazeteciler, Zekeriya Halibov, Arif Karaibrahimov gibi müftüler vardır.

Zaman içerisinde müftülüklerde yaşanan değişikliklerden sonra bu yazarların bir kısmı yazmaz olur, yerlerine yeni gazeteciler ve din adamları katılır. Bunlar arasında İsmail Çavuşev, Mustafa Kahveci, Salih Bozov, Sait Kerimov, Mehmet Sansar, Ahmet Tımış, Prof. Dr. İbrahim Tatarlı gibi gazeteci ve ya zarları Stanimakalı Abdullah Arif, Mustafa Hacı gibi hocaları zikredebiliriz.

  • Gazeteye göreve başladığınız dönemde Osman Aziz’in başredaktör olduğunu söylediniz. Bu bildiğimiz ünlü şair ve ses sanatçısı mı?

Doğru, bahsettiğim şahıs usta şairimiz ve Rumeli türkülerini candan söyleyen büyüğümüz Osman Aziz’dir. Kendisi 1998-2002 yılları arasında gazetenin başredaktörlüğünü yaptı, o sıralarda gazetenin idarî işlerini ise Sofya Bölge Müftüsü Ali Hayraddin takip ediyordu. Osman Aziz’den sonra biz vazifeyi devraldık, ama müftülüğe yapılan siyasî müdahaleler sebebiyle ortaya çıkan malî ve idarî sorunlar gazetenin düzenli çıkmasına engel oldu. Buna rağmen birkaç ayda bir neşrettiğimiz gazeteyi birkaç bin aboneye ulaştırıyor, halkımızı bilgilendirmeye gayret ediyorduk.

Bu beş altı yıl zarfında gazetemiz de daha ziyade alıntı yazılara yer verildiyse de yeni yazarların ilk yazı ve edebî ürünlerinin gün yüzüne çıktığı bir platform olmaya da devam etti. Bunlar arasında Hatice İbrahim, Hüseyin Karamolla, Selim Mehmed, Ahmed Hasan, Basri Zilâbid gibi isimler zikredilebilir. Ayrıca Sofya Yüksek İslâm Enstitüsünün Türkiyeli öğretim görevlilerinden İbrahim Hatiboğlu, Hacı Mehmet Günay, Adem Yerinde, Recep Cici gibi ilim adamları da yazılarıyla katkı sundular.

  • Müslümanlar gazetesi 15 yıl boyunca bazı kopukluklarla da olsa çıkıyor. Ama gün geliyor ve dergiye dönüşüyor. Bunun bir hikâyesi var mı?

2004 yılı sonuna doğru gazetenin Başredaktörlü İsmail Çavuşev oldu. Kıymetli bir şair, yazar ve türkolog olan rahmetli hocamızın teklifi ve Başmüftü Fikri Salih’in onayı ile 125. sayısına ulaşan gazete, 2005 yılı başında Müslümanlar adıyla dergiye dönüştürülerek çıkmaya başladı ve Başmüftümüz Mustafa Hacı’nın da destekleriyle günümüze kadar kesintisiz olarak düzenli bir şekilde her ay yayınlandı. Bütün bu sürecin içerisinde yazar, müdür ve başredaktör olarak bulunmak bize de nasip oldu. Dergiye geçiş sırasında Müslümanlar dergisinin bir de çocuk eki Hilâl dergisi yayınlanmaya başladı. Bu yayınımızın isim babası da İsmail Hocadır. Ayrıca ihtiyaca binaen daha önce zaman zaman yayınlanan Cuma hutbeleri, ilerleyen zaman içerisinde bir iki derken her ay dört Türkçe ve Bulgarca hutbe olarak neşredilmeye başlayarak imam ve hatiplere kolaylık sağlandı.

  • Gazeteden dergiye dönüştükten sonra Müslümanlar yayın ve içerik olarak farklılaştı mı? Ne gibi değişimler oldu?

Müslümanlar dergisi, dinî bilgiler veren, Bulgaristan Müslümanlarının tarihi ve kültürüne dair bilgiler paylaşan, az da olsa hayatımızın dinî boyutlarıyla ilgili haberler sunan bir yayın politikası izlemektedir. Bu bağlamda ağırlıklı olarak temel İslâmî bilgiler, İslâm tarihi, camiler, din eğitimi ve kurumları konularında yazılar yazılıyor, tanınan edebiyatçıların ve edebiyat alanına yeni adım atanların şiir ve hikâyeleri basılıyor.

Bu dönemde yazıların bir kısmı, daha önce isimleri geçen İsmail Cambazov, İsmail Çavuşev, Mustafa Hacı ve bu fakir gibi yazarlar tarafından yazıldı. Bir taraftan da İbrahim Yalımov, Hüseyin Hafızov, Hikmet Efrahim, Nazmiye Arifova, Cemal Hatip, Hanife Musa, Sakine Arif, Ayşe Halil gibi yazarların yazıları basıldı, diğer kısmı ise alıntı ve tercüme yazılardan oluşuyordu.

Tercüme ağırlıklı devam etti diyebiliriz. Derginin başredaktörlüğünü 2016 yılına kadar İsmail Çavuşev yürüttü. 2016 yılı ortalarından itibaren başredaktörlük vazifesini birkaç ay Ahmed Ahmedov ifa ettikten sonra derginin başredaktörlüğü döne dolaşa yine bize geldi.

Bu dönemde farklı bir işe girişerek yayın kurulu oluşturup dergide sadece Bulgaristanlı yazarların yazılarına yer verme kararı aldık. Ve bundan, istisnalar kaideyi bozmaz kuralının tanıdığı tolerans ölçüsünde taviz veriyoruz.

Özellikle 2016 yılından itibaren dergiye yeni yazarlar katıldı. Bunlar arasında ilâhiyat mezunu olan Yüksek İslâm Enstitüsü hocaları ve mezunları var, bunların din, kültür ve tarih alanında yazılar yazıyor. Özellikle Cemal Hatip, Selime Hasanova, Murad Boşnak, Ahmed Lütov, İsmiye İsmailova gibi devamlı yazanların yanı sıra Sefer Hasanov, Mehmed Hasan, Özlem Tefikova, Halil Hocov, Kadir Muhammed, Muhammed Kamber, Yücel Hüsnü, Celâl Faik, Nazmiye Arifova, Kemal Raşid, Bahri İzzet, Reyhan Karaaliev gibi zaman zaman yazan isimleri zikretmek gerekir. Ayrıca Oktay Aliev,

Hacer Ahmed, Ayşe Hamza gibi genç yazarları, Recep Selahattin, Salih Metraş gibi şiir alanında ilk

adımlarını atanları dergiyi zenginleştiren kişiler olarak anmak lâzım gelir. Bundan maada Müslümanlar ve Hilâl dergisine özgün resimleriyle renk katan Hikmet Efrahim ve İsmail Hatib’i de özellikle anmalıyım.

Müslümanlar’ın okuyucu ile buluşmasını sağlayanlardan biri de çeyrek asırdır kesintisiz hizmet vererek mizanpaj ve teknik işleri yapan teknik redaktör Salih Şabanov’u da özellikle zikretmeliyim. Göreve başladığımda o gazeteyi çıkaran ekipte vardı, o yüzden Müslüman-Türk basın tarihine adını yazdırdığını hakkaniyet namına ifade etmeliyim.

  • Hocam, söylediklerinizden Müslümanlar’ın Bulgaristan’da yaşanan İslâmî gelişmelere ışık tutan, İslâm kültürüne katkı sağlayan, okuyan ve yazan insanları bir araya getiren büyük bir külliyat olduğu sonucuna varıyorum.

Çok doğru söylediniz. Müslümanlar gazetesi/dergisi, 34 yıllık yayın serüvenini sürdürmesi ve Bulgaristan Müslümna-Türk toplumuna farklı dünyalara açılan bir pencere aralamasının yanı sıra birçok gencimize, özellikle de Yüksek İslâm Enstitüsü ve imam hatip liselerimizde eğitim gören Türkçe ve Bulgarca yazabilen gençlerimize ilk yazılarını, ilk şiirlerini ve ilk tercümelerini yayınlama imkânı sundu ve sunmaya devam ediyor.
Özellikle son yıllarda genel olarak basının sönmeye yüz tuttuğu, özel olarak da Müslüman-Türk yayınlarının neredeyse kalmadığı bir ortamda Müslümanlar dergisinin dinî ve kültürel hayatımızla ilgili önemi daha iyi anlaşılıyor.

Tespitinizi tekit etmek için şunu paylaşmak isterim: Müslümanlar’ın 30. yılı ve 300. Sayısı vesilesiyle Yüksek İslâm Enstitüsü mezunlarından Nurcan Mustafa ve Güllü Ramadan’ın gazete ve dergi üzerine yaptıkları kataloglama çalışmasına göre, Müslümanlar gazetesi/dergisi ve çocuk eki Hilâl’in sayfalarında 300. sayıya kadar 13.158 başlık altında mülâkat, yazı, hikâye, hutbe, şiir, haber, ilân vs. basılmıştır.

Son beş yıl içinde yayınlanan 50 sayıda da yaklaşık olarak 3000 özgün mülâkat, yazı, hikâye, hut-

be, şiir, haber, ilân vs. Basıldığını göz önünde bulundurursak, Başmüftülüğümüzün yayını Müslümanlar’ın İslâm dini, Türk dili ve edebiyatı, Müslüman kültürü ve günlük hayatı açısından ne kadar önemli bir hazine olduğu açıkça görülmektedir. Aslında Müslümanlar, halkı bilgilendirmeninin yanı sıra, Bulgaristan Müslümanlarının tarihini yazıyor, kültür ve hayatını kaydediyor. O bizim hâfızamız.

  • Dergimizin, bu önemli hizmeti daha nice yıllar sürdürmesini diliyorum. Hayırlı hizmetlerde daim olmanızı temennî ediyorum.

Teşekkür ederim efendim. Siz de yaptığınız mülâkatlarla dergimize renk katıyor, bir de tarihe not düşüyorsunuz. Rabbim bizleri utandırmasın!

Kaynak: Müslümanlar Dergisi, Sayı 3 (351), Mart 2024, Yıl XXXIV


 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir