YİRMİNCİ YÜZYILIN ORTALARINDA ŞUMEN İLİ VENETS (KÖKLÜCE) KÖYÜ GELENEK VE GÖRENEKLERİ
Yazı: Öğr. Ü. Bülent Kırcalı
Ruh hastalığına korkak, vesvese yürekli, sinirli olan tutulur. Hastalık, etkisi altına aldığı kişiyi sıkar, huzursuzluk yaratır, uyumasını, konuşmasını, yemesini içmesini olumsuz etkiler.
Bu sıkınılı ruh hâli zamanla yerleşir ve etkisi altına alan kişinin hayatını ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkilemeye başlar. Bu olumsuz ruh hâli Korkulukçular denilen kişiler tarafından, Korkuluk Kesme uygulamasıyla tedavi edilir.
Korkuluk kesme, genellikle korkusu olan bir kimsenin bu korkudan kurtulması için uygulanır.
Tedavi esnasında süpürge, bıçak1 kullanılır, bu duruma özgü uzun dualar okunur.
Korkuluk kesen kişi, eline bir bıçak ve süpürge alır. Sonra hastayı yatırır, dualar okur.
Hastadan üç defa kendisine: “Bu bıçakla ne kesersin?” diye sormasını ister, her defasında da hastaya: “Ben korkuluk kese:rim”, “Sinirlerlerini kese:rim”, “Sıkıntılarını kese:rim”. şeklinde cevap verir. Günümüzde sadece “Korkuluk kese:rim” şeklinde cevaplanır.
Hoca kadın, önce bıçakla hastanın üzerinde korkuluğu keser gibi yapar, üç defa sorar, üç defa “keser”. Bu işlem aynı şekilde üç kere de süpürge ile yapılır, bu defa kesilmez, korkular süpürülür. Yani hasta: “Ne kesersin?” diye sorar, bunu yapan kadın ise: “Korkuluk kese:rim” der, bunları söylerken de süpürgeyle hastanın dizlerini ve vücudunun tamamını süpürür gibi yapar. Süpürme esnasında dualar da okunur.
Bir bardağa önceden dökülmüş suya dua okunur, tedaviyi uygulayan kadın, iki parmağını bu okunmuş suya batırıp hastanın vücudunun tamamında gezdirir, sürüp siler. Su, iki parmakla sürülüp silinir. Bu işleme önce alından başlanır, yapılırken de “Elimden bet olsun, dilimden şifa olsun, bedeninden çıkmış olsun!” denir.
Korkuluk kesmede olumlu bir neticeye ulaşılabilmesi için, hastanın bir hafta arayla üç defa tedaviye gitmesi gerekir.
Bütün bunların yapılmasının tek amacı hastalara şifa vermektir. Korkulukçunun âdeta bir psikolog görevi gördüğü bu uygulamanın ardından hastanın huzursuzlukları, korkuları geçer ve hasta psikolojik rahatlığa kavuşur.
Hastadan, yapılanlara karşılık olarak belli bir ücret istenmez. Tedavi gören kişi, aldığı yardım karşılığında gönlünden koptuğu kadar para verir.
Günümüzde bu gelenek, yukarıda sözünü ettiğimiz kurşun dökme uygulamasını yapan kadın tarafından uygulanır.
Kaynak: Места на всекидневието на Балканите, УИ “Епископ Константин Преславски”, Шумен, 2015. -115 стр.
- Eskiden bu bıçağın gümüş bıçak olmasına da dikkat edilirmiş. ↩︎