Yazı: Beynur Süleyman
İnsanlık tarihinde gücüyle efsane olmuş kişiler hakkındaki bilgiler bazen abartılı olarak, bazen de yanlış olarak aktarılmıştır. Gerçeğe yakınlaşması adına faktolojiyi inceleyen tarihçiler bunu düzeltmeye çalışmışlardır. Buna Koca Yusuf gibi ünlü pehlivanlar da dahildir. Araştırmacı yazar Mecit Sağır, kendi köydeşi olması hasebiyle yerinde yaptığı inceleme sonrası cihan pehlivanı için çok az şey bilindiğini, bilinen bazı olayların ise abartıldığını kaydediyor. Araştırmaları daha sonra kitap halinde yayınlanan yazar Mecit Sağır, Koca Yusuf (Ekrem Matbaası, Adana 2012) adlı eserinde cihan pehlivanı hakkında şunlara vurgu yapıyor: Sağır, “Koca Yusuf, Karalar civarındaki güreşlerini yaptıktan sonra Osmanlı topraklarında kendini yenecek pehlivan bulamayınca, buradan bir ekip teşkil eder. Buraya yakın Erikli köylü Mehmet var, Filiz Nurullah var, Kara Osman var. Dördü birlikte Fransa’ya giderler. İşte bu dördü orada Müthiş Türklerdirler. Yani Koca Yusuf tek başına ‘Müthiş Türk’ değildir. Ekip olarak ‘Müthiş Türkler’ söz konusudur. Ayrıca; minder, grekoromen, yağlı güreşler yapmış. Hiç mağlubiyeti olmamış ve ondan dolayı ona ‘Korkunç Türk’ demişlerdir.”
1857’DE DEĞİL, 1860 YILINDA DOĞDU
Koca Yusuf’un babası İsmail Bey, annesi ise Ayşe Hanımdır. Kökeni Türkmen idi. Baba tarafı Ebu Zerler, ana tarafı ise Çakıcılar olarak bilinirlerdi. Dört çocuklu ailenin evladı olan Koca Yusuf’un ağabeyi Ferhat, kız kardeşleri Cemile ve Selime idi. Mecit Sağır, yazarların mutabakat sağlayamadıkları birinci konunun cihan pehlivanının doğum yılı olduğunu aktarıyor. Ansiklopedilerde 1857 yılında doğdu yazılı, fakat bazıları 1865 ve 1866 yıllarını da zikrediyor. Sağır, Koca Yusuf’un 1860 yılında doğduğunu kabul ediyor. Koca Yusuf’un en samimi arkadaşlarının yaşlarından öne çıkan Sağır, Karagüllelerin Süleyman’ın onun akranı olduğu yönünde beyanatı bulunduğunu ve Koca Hasanların Halit Ağa’nın (Deli Halit) de 1860’da doğduğunu belirtmektedir. Aynı şekilde Kurukafaların Mıstık da onlardan 2 yaş küçük olup 1862 doğumludur. Ayrıca, burda güreş efsanesini yakinen tanıyanların söyledikleri tarih de budur. Doğum yılını tespit etmede eşi Refi ye Hanım, ‘Kocam 38 yaşında öldü’ diyerek yardımcı olmuştur. Koca Yusuf, 4 Temmuz 1898 yılında okyanusta hayata gözlerini yumduğu göz önünde bulundurulursa 1860’da doğduğu kesinleşecektir. Koca Yusuf’un birinci eşinden Mustafa, ikinci eşinden Hasibe isminde 2 çocuğu var. Hasibe’den Rüstem, onun oğlu 1941’de Recep Kaplan 1972’de Türkiye’ye göç etmiştir. Recep’ten Behlül ve ondan Göksel dünyaya gelmiştir. Çatalca köyündeki İhsaniye köyünde oturmaktadır. Refi ye Hanım, sonra iki evlilik daha yapmıştır.
YUSUF MEYDANA, FERHAT TARLAYA
Koca Yusuf’un yetiştiği dönemde güreş, bugünkü futbol gibi çok taraftarı olan ve herkesin ilgisini çeken bir spordu. Koca Yusuf’un babası, kendisi 14 yaşında iken vefat eder. Abisi Ferhat ile o zamana kadar köy düğünlerinde güreşen Yusuf’un annesi, artık evin geçimini üstlenecek biri olmadığı için köydeki ihtiyar heyetine sitem eder. Heyet ise iki kardeşin meydanda güreş tutmasını ve hangisi galip gelirse onun güreşe devam edip, mağlup olanın ise tarla işlerinde koşturacağına karar verir. Yapılan müsabakada abisini yenen Yusuf, bundan sonra hiç tarla işine girmeyip meydanlarda güreşmeye hak kazanır.
İDMAN TAŞINI KALDIRDI MI?
Bazı kitaplarda rivayetlerden öne çıkılarak Koca Yusuf’un büyük taş ile idman yaptığı anlatılıyor. Yaklaşık 400 kg. olduğu söylenen bu idman taşının aslı ise şudur: Yusuf bir gün Hitrino’dan köye gelirken Çukur Etkinlik denilen yerde bir taş görür. Hiç tereddüt etmeden bu taşı öküz arabasına yükler. Arazinin meyilli olmasından taş arabadan düşer. Hem de arabanın arkasındaki oku kırmıştır. Bunun üzerine Koca Yusuf öküzlere çengel ile vurarak eve gönderir. Taşı da kâh kaldırarak, kâh yuvarlayarak evinin önüne kadar getirir. Taşın düştüğü yer ile Yusuf’un evinin arası yaklaşık 800 metredir. O günden günümüze kadar bu taş evde durmuştur. Ta ki, Koca Yusuf’un köy meydanındaki anıtı yapılınca o da yanına konur ve şu anda da oradadır. Sağır bu taş hakkında, “Benim kanaatim odur ki, bu kişi Koca Yusuf bile olsa bu taşla idman yapmak akıl karı değildir…” diye kitabında anlatıyor. Mandalarla güreşti mi? Yusuf, 189 cm boyu ve 110 kg. ağırlındaydı. Teni bembeyaz olduğu için görenler onu güneş görmeyen idmansız biri olarak küçümsüyorlardı. Bu vücut yapısıyla birçok ağırlığı taşıyabiliyordu. Bir efsaneye göre Koca Yusuf’un manda ile güreştiği söylenmektedir. Oysa Yusuf, mandaları dövüştürür, daha sonra izleyenlerin hayretli bakışları arasında bir eliyle kızgın mandanın boynuzundan, diğer eliyle de baldırından tutarak iki kızgın mandayı ayırırdı.
DURSUN PEHLİVAN İLK USTASI MIYDI?
Yayınlanan nerdeyse tüm kitaplarda Koca Yusuf’un ilk ustasının yine Karalar’dan olan Dursun Pehlivan olduğunu yazıyor. Mecit Sağır, ünlü pehlivanın zamanında yaşayan 20’ye yakın insanla görüşme imkânı olduğunu ve hiç kimsenin Dursun Pehlivan diye birini tanımadığını aktarıyor. Bu yüzden ilk ustasının Dursun Pehlivan olduğunu kabul edemeyeceğini belirtiyor.
KOCA YUSUF DEVRİ
1882’de ilk kez Edirne’de Kırkpınar’da güreşti. Burada Deliormanlı Pamukçulu Osman ile tanıştı ve ona çırak olmayı kabul etti. 1886’dan ölümüne kadar bu devir Koca Yusuf devri olarak hafızalara kazanacaktı. 1895’de Fransa, 1898’de de Amerika’da güreşerek iki kıtada yenilmez olduğunu gösterdi. Koca Yusuf, 1898’deki gemide son yolculuğunu yapmıştır ve yabancı bir güreşçinin demesi ile, ‘Belki okyanusun dibinde de sırtı yere gelmemiştir’.
MECİT SAĞIR KİMDİR?
Mecit Sağır, Şumen’e bağlı Çerna (Karalar) köyünde doğdu. 25 Aralık 1950’de henüz 8 yaşında iken, Türkiye’ye göç etme hazırlığında olan Koca Yusuf’un hanımı Re fi ye’nin vefat ettiği gün trene bindi. 1999 yılında ilk kez Bulgaristan’ı ve kendi doğduğu köyü ziyaret etme fırsatı buldu. 2009’da tekrar ziyaretinde, bu evin çıkan kısa devre sonucu yangından harap olduğunu gördü. 2011’de Koca Yusuf adlı kitabını yayınladı.
Kaynak: Zaman-Bulgaristan gazetesi
