Aşağıdaki halk edebiyatı eserleri, anonim olmak üzere, 1958 yılında Rıza Mollov, M. Mihaylova, Niyazi Hüseyin, Hüsmen Mutaf, Musa Beytullah, Hüseyin Hasan, Yusuf Ahmet, Etem Hamza, Müzeyyen Ahmet, Dinçer Halicoğlu ve Nuriye Emin tarafından derlenip Rıza Mollov’un redaktörlüğünde “Narodna Prosveta” devlet neşriyatevi tarafından yayınlanmıştır.
Gelin türküsü
Anem1, anem, canım ninem
Südünü emdim kane kane
Helâl eyle döne döne
Ayırmayın ben aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Bakırlarım susuz kaldı
Aneciğim kızsız kaldı
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Evlerimin önü kavak
Kavağın yaprağı varak
Elim kına, yüzüm duvak
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Evlerimin önü ide2
İdenin dalleri yerde
Uzlaşırız kare yerde
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Evlerin önü şimşir
Şimşirin yaprağı yeşil
Aklını başına devşir
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Evlerin önü nane
Ben kül oldum, yane yane
Helâl eyle canım anem
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Çıkarın kızın anesini
Atsın kızın paresini
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Çıkarın kızın yengesini
Ursun3 kızın kınasını
Ayırmayın beni aneciğimden
Uçurmayın beni yuvacığımdan.
Gelin türküsü
Anamın buğday somunu
Burnumda tütüyor
Ellerin en tatlı sözleri
Bağrımı deliyor.
Anamın kanadı olsa
Uçsa da gelse.
Üç aylık yoldan geliyor
Anamın kokusu
Altı aylık yoldan geliyor
Babamın kokusu.
Babamın kır atı olsa
Uçsa da gelse.
Uzak da uzak memleketlere
Kız vermesinler
Analar babalar kız evlâdını
Hor görmesinler.
Gelin türküsü
Akşam olur kardeşlerim aç gelir
Bu gece bana el kapıları güç gelir
Bülbül eşten, ben kardeşten ayrıldım
Bülbül gülden, ben anemden ayrıldım.
Akşam olur kardeşlerim gezinir
Gezinir de hayatlarda4 büzülür
Bülbül eşten, ben kardeşten ayrıldım
Bülbül gülden, ben anemden ayrıldım.
Anem der ki, ben kızıma kıyamam
Bubam der ki, ben sözümden dönemem
Bülbül eşten, ben kardeşten ayrıldım
Bülbül gülden, ben anemden ayrıldım.
Akşam olur kardeşlerimin yok durağı
Ne güç olur ayrılmanın firağı
Bülbül eşten, ben kardeşten ayrıldım
Bülbül gülden, ben anemden ayrıldım.
Akşam oldu yakamadım gazımı
Kadir Mevlâm böyle yazmış yazımı
Bülbül eşten, ben kardeşten ayrıldım
Bülbül gülden, ben anemden ayrıldım.
Gelin türküsü
Altıma yaydılar bir kaba döşek
Yanıma koydular bir aptal uşak
Ben isterim dengim ile oynaşmak
Sen bana yâr değil, kal şimden geru
Sen bana yâr değil, öl şimden geru.
Altıma yaydılar bir ala kilim
Yanıma koydular bir güllü gelin
Senin nene lâzım, be çocuk, tellice gelin
Sen bana yâr değil, kal şimden geru
Sen bana yâr değil, öl şimden geru.
Varın söyleyin de İnal Hocaya
Nasıl nikâh kıymış böyle kocaya
Acırım, yanarım geçen geceye
Sen bana yâr değil, kal şimden geru
Sen bana yâr değil, öl şimden geru
Burçak tarlası
Sarma tenceresi ateşte kaynar kaldı
Siyah da telli saçlarım burçakta kaldı
Burçak tarlasında kollarım yoruldu
Otursam dinlensem pezevenk darıldı.
Sabahlayın kalktım mahleye baktım
O güzel kulaklarıma, nineciğim, küpeler taktım
Ne yaman, ne de zormuş ellere varmak
El kapılarında da nineciğim, gelin olmak.
Şu karşıki dağda bir uzun selvi
Hanifenin başlığı beş yüz elli
Ne yaman, ne de zormuş ellere varmak
El kapılarında da, nineciğim, gelin olmak.
Kaynana türküsü
Kaynanam kazan karası
Görümcem balık tavası
Allah canını alası
Allah alsın kaynana, canını senin
Hulera5 tutsun kör cadı seni.
Kaynanayı ne yapmalı
Merdivenden atmalı
Oğlunu alıp yatmalı
Allah alsın kaynana, canını senin
Hulera tutsun kör cadı seni.
Kaynanamın adı Miri
Kör olsun gözünün biri
Allah belânı versin diri diri
Allah alsın kaynana, canını senin
Hulera tutsun kör cadı seni.