Kaynak: Embiya Ulusoy, Kına Gecesi. Bulgaristan Türkleri Gelenek ve Görenekleri, İstanbul, 2017
Güz aylarında, mısırlar soyulduktan sonra, bütün tarım ürünlerinin toplanıp ambara ve kilere konulduğunda “sayacılar” gezmeye başlar…
Bereket törenlerinden “Sayacılar töreni” en son yapılanıdır. Bir nevi “köy seyirlik oyunlarından” sayılabilir. Gençler tarafından yapılır.
Köylünün bütün yıl boyunca çoluk çocuğu, eşi, yaşlısı ve genciyle çalışarak, el, göz, beyin emeğinin bereketli olmasını temennide bulunurlar, kutlarlar. Deliorman’ın doğusunda, Doğu Koca Balkan ve Deli Kamçı Boyu köylerinde bu törene “Camal” veya “Camalcı” denir.1
Mahalle gençleri odalara toplanarak saya gezmek için hazırlıkları yaparlar. Ertesi akşamı hava karardığında, gençler bellerine çanları takmış, üstlerine keçi derisini giyim gibi bağlarlar. Aralarından kıvrak oyunlarıyla bilinenlerden biri, “Teke”, diğer biri (veya iki genç) de “Çepiş” veya diğer adıyla “Ayşe” olurlar. Sıra sıra her haneye girerler.
Kapıdan içeri girdiklerinde sayacıların reisi yüksek sesle şu mısraları söyler:
Sayacı geldi, duydunuz mu? Selâm verdi, aldınız mı? Bu saya kimin sayası? Ağalar, Beyler sayası! Sıra sıra çotuklar, "Hû" deyin çocuklar! /Bir ağızdan "Hûû" bağırırlar/
Açılış tekerlemesinden sonra diğer tekerlemeler ardı ardına sıralanır:
Damlarda beygirin kişnesin Allah sana istediklerini versin "Hû" deyin çocuklar. "Hû"
Ev sahibine övgü dolu ve temenni sözlerinden sonra, gerçek amaçlarını açıklığa getiren tekerleme söylenir:
Ayşe'ye sakız parası Çepiş'e tuz parası Gençlere de hayır parası "Hû" deyin çocuklar, "Hû"
Ardından, “Ayşe” önde, “Teke” arkasında avlunun içinde koşarak, zıplayarak dolaşırlar. “Teke” önündeki “Ayşe”yi tutmaya çalışır. Çanlar öterler.
Hane halkı gece, “misafirleri” pencerelerden seyrederler, şakalar yaparlar. Sonunda hanenin reisi dışarı çıkar, mısır dürgesinden koparıp mısır verir; çuvallarına mısır buğday koyar ve gönderir. Çuvalı taşıyan kişiler ve koruyucuları çuvaldan ayrılmazlar.
Sayacılar, topladıkları mısırları ve buğdayları o gece gidip üzüm, helva, lokum alıp geceyi odada şenliklerle geçirirler. Sayacılar kendi köylerinden, başka köylere de giderler. Fakat, eski zamanlarda köyler arasında başka sayacılarla karşılaştıklarında kavgalar çıkarmış. Acıklı olaylar oluyormuş.
Deliorman’ın çevresindeki yörelerde de sayacılar gezer. Çok az farkla töre aynısıdır. Örneğin, Gerlova yöresinde “Ayşe”ye “Almalı kadın, dolmalı kadın” derler. Sayacı reisinin söylediği şiir, Deliorman’da olduğu gibi başlar:
Sayacı geldi, duydunuz mu? Selâm verdi, aldınız mı? mısralarında sonra, değişir Uyan amca, uyan! Ceviz çuvalına dayan! mısralarıyla sona erer.
Almalı kadın oynarken de:
Pazara varamadım Mes pabuç alamadım De kadın, de Oyna kadın oyna
diyerek bir ağızdan söylerler.
Geçmişte, Şumen ilinin Edinakovtsi, Dlıjko ve İzbul köylerinde yapılırmış. Bugün Şumnu bölgesinde, sadece Razvigorovo köyünde rastlanmaktadır.
- Kaynak kişiler: Varna İli Hallaçlı köyünden Halil Yılmaz; Burgaz İli Dobromir köyünden Ömer Şen vb. ↩︎