“Tuna’nın Sessiz Şahitleri – Vidin’de Türk Mezar Taşları” kitabı, Osmanlı’nın zengin kültürel mirasının sessiz tanıkları olan Türk mezar taşlarını tarihsel ve estetik boyutlarıyla ele alıyor. Kitapta, mezar taşlarının tarihsel gelişimi, üzerlerindeki sembollerin derin anlamları ve bu taşların bulunduğu mekânların önemine dair ayrıntılı incelemeler yer alıyor. Vidin’in simge mekânlarından biri olan Pazvantoğlu Camii avlusunda yer alan mezar taşlarının yanı sıra, şehrin farklı noktalarına dağılmış diğer örnekler, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
Bu çalışma, Vidin’deki Türk mezar taşlarının tarihsel ve kültürel anlamını ortaya koyarken, aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş bir mirası yeniden hatırlatmayı amaçlıyor.
KİTABIN ÖNSÖZÜNDEN:
Tuna’nın Sessiz Şahitleri – Vidin’de Türk Mezar Taşları adlı çalışmamız, bir giriş ve şehirde bulunan otuz altı mezar taşının incelendiği ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında, Türk mezar taşlarının tarihsel gelişimi, yapısal özellikleri ve üzerlerindeki sembollerin anlamlarına dair genel bilgiler sunulmaktadır. Ana bölümde ise ilk olarak, Pazvantoğlu Camii bahçesindeki mezar taşları, sıra düzeni dikkate alınarak okunup incelenmiş, ardından şehrin farklı bölgelerindeki diğer taşlara yer verilmiştir.
18. ve 19. Yüzyıla ait olan bu mezar taşlarının üzerinde taşıdıkları bilgiler Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal ve idari yapısını temsil etmektedir.
Pazvantoğlu isyanı hariç tutulacak olursa askeri ve bürokratik yapıdaki yüksek rütbeli şahıslar, merkezi otoritenin ve taşra idaresinin sürdürülmesinde önemli roller üstlenmiştir. Aynı zamanda, yerel ayan ve dini önderler, hem toplumsal barışı hem de idari yapıyı destekleyen unsurlar olarak Osmanlı Devleti’nin taşra yönetiminde merkezi bir yere sahiptir. Kadınlar, çoğunlukla ailelerine bağlı bir kimlikle temsil edilmiştir; ancak toplum içinde saygı gören bir statüye sahip olmuşlardır.
Yüz yıl sonra depolardan çıkarılarak tekrar gün yüzü gören bu Osmanlı dönemi Türk sanatının bir parçası olan mezar taşları ile Vidin’de bulunan diğer Osmanlı bakiyesi eserlerin ziyaretçilerini beklediğini belirtmemiz gerekir.
Mezar taşlarının okunması esnasında yardımlarını esirgemeyen başta değerli dostum Vedat S. Ahmed Bey’e, Prof. Dr. Muammer Göçmen’e ve Edip Çelik Bey’e teşekkür ediyorum.
Metnin Türkçe ve Bulgarca kısımlarını okuyup düzeltmelerde bulunan Dr. Akif Dursun ve Margarita Donçeva’ya; araştırmalarım esnasında tanıştığım ve fikirlerinden yararlandığım yerel tarih araştırmacısı Raço Milanov’a ve Vidin Müzesi uzmanlarından Tihomir Asenov’a; nihayetinde bu çalışmanın esas müsebbibi değerli dostum Vidin Bölge Müftüsü Necati Ali Bey’e şükranlarımı sunuyorum. İlk kez yayımlanan bu anıtsal mezar taşlarını incelerken tüm gayretimizi sarf ettiğimizi belirtmek isteriz. Buna rağmen, eksikliklerin ve hataların olması muhtemeldir. Sizlerden ricamız, bu eksik veya hataları bize bildirmenizdir. Bu çalışmayla Vidin külliyatına bir nebze katkıda bulunabildiysek kendimizi mutlu hissederiz.
Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.
Basri Zilabid Çalışkan



